Anasayfa HaberlerRenault, Düşük CO2 Emisyon Değeriyle Avrupa’da Zirvede: Sıfır Emisyon Hedefine Emin Adımlarla İlerliyor

Renault, Düşük CO2 Emisyon Değeriyle Avrupa’da Zirvede: Sıfır Emisyon Hedefine Emin Adımlarla İlerliyor

ile pistonv2
0 yorumlar

Renault Grubu, 2013’ün ilk yarısında kilometre başına ortalama 115,9 gram CO2 salımı ile Avrupa pazarında çevreci liderliğini pekiştirirken, elektrikli mobilite hamleleri ve Energy motor teknolojisi sayesinde karbon ayak izini hızla küçültüyor.

Renault, çevre dostu otomobil üretiminde kararlı adımlar atarak 2013 yılının ilk yarısında Avrupa’da önemli bir başarıya imza attı. Renault Grubu’nun yayınladığı verilere göre, yılın ilk altı ayında binek araç satışları bazında elde edilen kilometre başına ortalama CO2 salım oranı 115,9 gram oldu. Bu değer, markayı Avrupa otomotiv pazarında en düşük CO2 emisyonuna sahip üretici konumuna taşıdı. Renault Grubu’nun bu başarısı, hem çevre hedefleri hem de otomobil kullanıcılarının artan sürdürülebilirlik talepleri açısından oldukça anlamlı bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Özellikle son dönemde piyasaya sürdüğü yeni modeller ve motor teknolojileri ile Renault, karbon ayak izini azaltma hedefini her geçen gün daha somut adımlarla gerçekleştiriyor. Marka, dizel motorlarda Energy dCi teknolojisinin kullanımıyla önemli emisyon avantajları sunarken, elektrikli araç pazarındaki iddiasını da koruyor. Küçük segmentte yer alan Yeni Clio Energy dCi 90 eco² motoru, sadece 83 g/km CO2 değeriyle kendi sınıfında lider konumda yer alıyor. Bu, markanın yalnızca teknoloji geliştirmede değil, gerçek dünya koşullarında kullanıcılarına sunduğu çevreci çözümler açısından da ne kadar ileri gittiğinin göstergesi.

Renault’nun bu başarıyı elde etmesinde, son yıllarda gençleştirdiği ürün gamının etkisi büyük. Twingo, Yeni Clio, Captur, Mégane ve Dacia Sandero gibi modellerin 100 g/km altında CO2 salımı gerçekleştirmesi, markanın sürdürülebilirlik vizyonunu destekleyen önemli kilometre taşları olarak öne çıkıyor. Özellikle Clio, önceki nesline göre CO2 salımını ortalama 18,5 gram düşürerek markanın bu alandaki kararlılığını pekiştirmiş durumda.

Öte yandan, Renault’nun elektrikli araç pazarındaki etkinliği de göz ardı edilemez. Zoe, Twizy, Kangoo Z.E. ve Fluence Z.E. gibi modeller, markanın elektrikli mobilite alanındaki öncülüğünü sürdürmesini sağlıyor. Renault, bu segmentte Avrupa’nın bir numaralı markası olma unvanını 2013 yılında da korumayı başardı. Elektrikli araçların yaygınlaşması, markanın toplam CO2 salım ortalamasını aşağıya çekmede önemli bir rol oynuyor.

Renault Grubu Çevre Direktörü Jean-Philippe Hermine konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

“Bu liderlik pozisyonu, mekanik stratejimizin Energy motorları yelpazesi ile elektrik motorlu araç stratejimizin meyvelerini verdiğinin kanıtıdır. Tüm bu yenilikler ile Renault Grubu, somut sonuçlar elde etmiş ve faaliyetleri ile sürekli ve belirgin biçimde karbon ayak izini azaltmaya yönelik hedefine ulaşmış oluyor. Bu hem dünya hem de müşterilerimiz için yarar sağlıyor.”

Renault Grubu’nun elde ettiği bu çevreci başarı, otomotiv sektöründe karbon salımlarını düşürmek adına yapılan global çabalar açısından da önemli bir örnek oluşturuyor. Avrupa’da emisyon hedeflerinin giderek sıkılaşması ve 2020 sonrası devreye giren daha sert CO2 standartları düşünüldüğünde, Renault’nun bu başarıyı sürdürmek için önemli avantajlara sahip olduğu görülüyor.

Renault’un ileriye dönük hedefleri arasında, elektrikli araçlarının pazar payını artırmak ve yeni nesil Energy motorları ile CO2 emisyonunu daha da aşağı çekmek yer alıyor. Ayrıca, hibrit ve plug-in hibrit teknolojilerinin geliştirilmesi de markanın stratejik öncelikleri arasında bulunuyor. Sektördeki eğilimler, sürücüler açısından düşük yakıt tüketimi, düşük karbon salımı ve sürdürülebilirlik kriterlerini çok daha belirleyici hale getirirken, Renault bu alanda öncü olmaya devam ediyor.

Sonuç olarak Renault Grubu, yalnızca çevre dostu modeller üretmekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik sürüş, düşük işletme maliyetleri ve gelişmiş teknoloji sunarak tüketicilere önemli avantajlar sağlıyor. Hem mevcut Energy motor gamı hem de elektrikli araç portföyü ile Renault, sıfır emisyon hedefine doğru emin adımlarla yürüdüğünü kanıtlıyor. Markanın sürdürülebilirlik vizyonu, otomotiv sektörünün geleceğini şekillendirecek yenilikçi çözümler için de ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Bunları da Okuyun

Yorum Bırakın