AB 2035 yasağında geri adım attı ancak uzmanlara göre Avrupa otomotivinin uzun vadeli geleceği hâlâ elektrikli araçlar olacak.
Avrupa Birliği’nin 2035 yılı itibarıyla içten yanmalı motorlu otomobilleri tamamen yasaklama hedefinden geri adım atması, otomotiv dünyasında “elektrikten dönüş” olarak yorumlansa da sektör uzmanlarına göre bu tablo yanıltıcı. Brüksel’in son hamlesi, yön değişikliğinden çok zaman kazanma stratejisi olarak görülüyor. Uzun vadede ise Avrupa otomotivinin geleceği hâlâ net: elektrikli araçlar.
Avrupa Komisyonu tarafından açıklanan yeni plan, Avrupa’daki köklü otomobil üreticilerine hibrit ve içten yanmalı modelleri bir süre daha satma imkânı tanırken, Çinli rakiplerle rekabet edebilmeleri için nefes alma alanı yaratmayı amaçlıyor.
📲 Artık Haberler Size Gelsin
PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.
➤ Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | Katıl → WhatsApp
➤ YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzle → YouTube
📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
2035 Yasağı Yumuşadı, Ama Tamamen Kalkmadı
Yeni düzenlemeye göre Avrupa Birliği, daha önce kabul edilen ve 2035 sonrası içten yanmalı motorlu araç satışını fiilen sona erdirecek yasağı esnetmeye hazırlanıyor. Bu değişiklikle birlikte:
- Plug-in hibritler
- Menzil uzatıcı (range extender) motorlara sahip elektrikli araçlar
- Geleneksel içten yanmalı motorlu otomobiller
2035 sonrasında da yasal olarak satılabilir olacak.
Ancak analistlere göre bu karar, elektrikli araç hedeflerinden vazgeçildiği anlamına gelmiyor. Aksine, Avrupa’nın Çin karşısında kaybettiği zamanı telafi etmeye çalıştığı bir geçiş manevrası olarak değerlendiriliyor.
Amaç: Çin ile Aradaki Farkı Kapatmak
Danışmanlık şirketi Grant Thornton Stax’ın yöneticilerinden Phil Dunne, alınan kararı şu sözlerle yorumluyor:
“Komisyon, Avrupa otomotivine seçim yapma ve Çin’le rekabet edebilme şansı verdi.”
Gerçekten de Çinli üreticiler, özellikle maliyet avantajları ve hızlı ürün geliştirme kabiliyetleri sayesinde Avrupa pazarında ciddi bir baskı oluşturuyor. BYD ve Changan gibi markalar, elektrikli ve hibrit modellerle Avrupa’da hızla yayılıyor.
AB geçtiğimiz yıl Çin üretimi tam elektrikli araçlara ek gümrük vergileri getirse de, plug-in hibritler ve içten yanmalı modeller bu tarifelerden muaf kaldı. Bu da Çinli markaların Avrupa’da farklı kapılardan pazara girmesine olanak tanıyor.
Küçük Elektrikli Otomobiller İçin Yeni Teşvik Kapısı
Brüksel’in açıkladığı bir diğer önemli adım ise Avrupa’da üretilen küçük elektrikli otomobiller için yeni bir teşvik kategorisi oluşturulması. Bu adım özellikle şehir içi ulaşımda güçlü olan Avrupalı markalar için kritik.
- Renault (Clio)
- Stellantis (Fiat 500)
gibi üreticilerin, bu yeni teşvik modelinden önemli ölçüde faydalanması bekleniyor.
Premium segmentte ise BMW ve Mercedes-Benz gibi markalar, plug-in hibritleri biraz daha uzun süre satarak tam elektrikliye geçiş sürecini zamana yayabilecek.
ABD ile Avrupa Arasındaki Büyük Fark
Avrupa’nın bu dengeci yaklaşımı, Amerika Birleşik Devletleri’nden keskin şekilde ayrışıyor. ABD’de Başkan Donald Trump, elektrikli araçlara yönelik devlet desteklerini geri çekmiş durumda.
Bu fark, küresel otomotivde iki ayrı yol haritasının oluştuğunu gösteriyor:
- ABD: Piyasa odaklı, daha yavaş dönüşüm
- AB: Regülasyon + teşvik dengesiyle yönlendirme
Rakamlar Ne Söylüyor?
Tüm tartışmalara rağmen elektrikli araç satışları Avrupa’da artmaya devam ediyor.
- 2025 Ekim ayına kadar
- Tam elektrikli araç satışları %25,7 artış gösterdi
- Toplam satışlar içindeki payı %16,4 seviyesine ulaştı
Ancak Güney ve Doğu Avrupa ülkelerinde EV oranı hâlâ oldukça düşük. Altyapı eksikliği, şarj ağı ve fiyat faktörü bu bölgelerde dönüşümü yavaşlatıyor.
Danışmanlık firması AlixPartners, daha önce yaptığı öngörüde 2035 yılında tam elektrikli araçların Avrupa satışlarının %62’sini oluşturacağını tahmin etmişti. Yeni düzenlemeler sonrası bu öngörüde ciddi bir değişiklik beklenmiyor.
Milyarlar Harcandı, Geri Dönüş Yok
Avrupalı otomobil üreticileri, son yıllarda elektrikli araç geliştirmek ve fabrika dönüşümleri için on milyarlarca euro yatırım yaptı. Bu yatırımlar, 2023’te yasalaşan AB politikalarına dayanıyordu.
Bu nedenle karar, bazı tedarikçiler ve üreticiler için kısa vadede hayal kırıklığı yarattı. Ancak uzmanlara göre uzun vadede bu durum, platform paylaşımı ve iş birliklerini hızlandırabilir.
Buna örnek olarak Ford ile Renault arasında geçen hafta açıklanan küçük EV iş birliği gösteriliyor.
Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

