Lexus, dövme sanatını otomobile taşıyarak UX SUV modelini Claudia De Sabe’nin eşsiz tasarımıyla dünyanın ilk dövmeli aracı yaptı.
Lexus, otomobil dünyasında sınırları bir kez daha zorlayarak dünyada bir ilke imza attı. Japon otomobil devi, geleneksel Japon sanatı ile modern otomotiv teknolojisini buluşturmak amacıyla dünyanın ilk dövmeli otomobilini tanıttı. Bu olağanüstü proje, lüks kompakt SUV modeli olan Lexus UX üzerinde gerçekleştirildi ve aracın üzerinde bizzat ünlü dövme sanatçısı Claudia De Sabe tarafından el işçiliğiyle oluşturulan büyüleyici bir koi balığı deseni yer alıyor.
Bu sıra dışı proje, Lexus’un yalnızca bir otomobil üreticisi olmadığını, aynı zamanda bir yaşam tarzı markası olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Marka, bu çalışma ile hem geleneksel Japon estetik anlayışını hem de yüksek kaliteli işçiliği global sahneye taşıyor.
Dövme Sanatı Otomobile Taşındı
Proje kapsamında sanatçı Claudia De Sabe, beyaz renkli bir UX modelini adeta kendi “tuvali” olarak kullandı. Dövme iğnesi yerine Dremel matkap aleti tercih edilerek aracın yüzeyine koi balığı deseni işlendi. Koi balığı figürü, geleneksel Japon kültüründe iyi şans ve azmi temsil etmesiyle biliniyor.
Claudia De Sabe, Dremel matkabı ile aracın orijinal boyasını dikkatli bir şekilde aşındırarak altındaki metal yüzeyi ortaya çıkardı. Daha sonra ise bu desenler üzerinde beş litrelik yüksek kaliteli otomobil boyası kullanarak detayları öne çıkardı. Desenin daha belirgin hale gelmesi ve lüks bir hava katması için son aşamada altın varak uygulandı. Aracın üzerine koruyucu bir şeffaf cila katmanı sürülerek UX, yolda kullanılabilir hâle getirildi.
6 Aylık Yoğun Sanatsal Süreç
Bu eşsiz Lexus UX dövme projesi, sadece birkaç günlük bir çalışmanın ürünü değil. Claudia De Sabe ve ekibi, ilk eskizlerden son dokunuşlara kadar haftada beş gün, sekizer saatlik vardiyalarla çalışarak toplamda altı ayda projeyi tamamladı. İşlem sırasında büyük bir hassasiyet ve ustalık sergilendi. Dövmeli UX, otomobil dünyasında sanat ile mühendisliği bu kadar güçlü şekilde buluşturan nadir örneklerden biri olarak öne çıkıyor.
Lexus, aracın maliyeti hakkında resmi bir fiyat açıklaması yapmasa da, bu tarz kişiye özel bir çalışmanın maliyetinin yaklaşık 120.000 Sterlin civarında olabileceği ifade ediliyor. Bu rakam, işin ne kadar özel ve zahmetli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Takumi Ustaları’na Saygı Duruşu
Bu dövmeli UX projesi aynı zamanda, Lexus üretim tesislerinde görev yapan ve markanın kalite simgesi hâline gelen Takumi Ustaları’na bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Takumi ustaları, Lexus araçlarının her birini en ince detayına kadar işleyerek kusursuz hâle getirmesiyle ünlü. Dövmeli UX de bu felsefenin somut bir yansıması olarak otomobil dünyasında kendine yer buluyor.
Lexus, her zaman Japon estetiğini tasarımında ön planda tutan bir marka oldu. UX modelinde kullanılan washi kâğıdı dokusu, Japon evlerindeki engawa mimarisine gönderme yapan iç ve dış tasarım detayları, markanın kültürel köklerine ne kadar bağlı olduğunu gösteriyor. Dövmeli UX ise bu bağın en sanatsal örneklerinden biri olarak tarihe geçiyor.
Lexus’tan Sanat ve Mühendisliğin Buluşması
Bu olağanüstü proje, Lexus’un sadece mühendislikte değil, sanatta da ne kadar iddialı olduğunu gözler önüne seriyor. Claudia De Sabe’nin ellerinden çıkan dövmeli Lexus UX, otomobil dünyasına bambaşka bir soluk getirirken, lüks segmentteki algıyı da yeniden şekillendiriyor.
Lexus, teknoloji ve estetik arasındaki bu kusursuz birleşimi, gelecekteki projelerinde de sürdürmeyi hedefliyor. Özellikle kişiselleştirme trendinin hızla yükseldiği günümüz otomotiv dünyasında, dövmeli Lexus UX gibi projeler markanın vizyonunun ne kadar ileriye dönük olduğunu kanıtlıyor.
Sonuç: Lexus’un Sanatsal Yolculuğu
Özetle, Lexus, dünyanın ilk dövmeli otomobiliyle hem teknolojik hem de sanatsal açıdan benzersiz bir işe imza attı. Claudia De Sabe’nin sanatçılığını ve Lexus’un kusursuz işçiliğini bir araya getiren bu proje, otomotiv dünyasında sanat ve mühendisliğin en sıra dışı buluşmalarından biri olarak hafızalarda yerini aldı. Dövmeli UX, yalnızca bir otomobil değil, aynı zamanda sanatın hareket eden bir eseri olarak tarihe geçti.
