ABD’nin dev bankaları Bank of America ve Morgan Stanley’nin 3. çeyrek bilançoları rekor kırdı. Peki bu tablo BIST, dolar/TL, faiz ve Türk bankacılık sektörü için ne anlama geliyor?
ABD finans devleri Bank of America (BoA) ve Morgan Stanley, 2025 yılının üçüncü çeyrek bilançolarını açıkladı ve rakamlar yalnızca Wall Street’i değil, İstanbul’u da yakından ilgilendiriyor. Çünkü küresel finans devlerinin attığı her adım, Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarda dolar/TL’den BIST endeksine, faiz beklentilerinden yatırımcı iştahına kadar birçok dinamiği tetikliyor.
Küresel devlerden güçlü bilanço
BoA, üçüncü çeyrekte 7,8 milyar dolar net kâr açıkladı. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık %10’luk bir artış anlamına geliyor. Faiz gelirleri ve yatırım bankacılığı gelirleri tahminleri aşarken, net faiz geliri 14,5 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde geldi.
Morgan Stanley cephesinde ise net kâr 3,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Özellikle varlık yönetimi kolundaki büyüme ve sabit getirili menkul kıymet ticaretindeki artış bilanço kalemlerini güçlendirdi.
Bu rakamlar, ABD’de faizlerin uzun süre yüksek kalmasına rağmen bankacılık devlerinin hâlâ güçlü kredi ve yatırım gelirleri üretebildiğini gösteriyor. Yatırımcı güveninin artması, küresel risk iştahını da destekleyebilir.
📊 Borsa İstanbul’a etkisi: Risk iştahı artabilir
Küresel yatırımcılar, büyük bankaların bilanço sezonunu bir “risk barometresi” olarak görür. Bu denli güçlü sonuçlar, özellikle gelişmekte olan ülke borsalarına yönelik fon akışını artırabilir.
Borsa İstanbul tarafında da bu etkiyle birlikte:
- BIST 100 endeksi kısa vadede 9.500–9.700 bandına doğru hareketlenebilir.
- Bankacılık hisselerinde yabancı ilgisi artabilir; özellikle kamu bankalarında hacim ve fiyat hareketliliği görülebilir.
- Sanayi tarafında global fon girişleriyle birlikte seçici alımlar hızlanabilir.
💱 Dolar/TL ve faiz cephesinde yansımalar
ABD’de finansal görünümün güçlü kalması, Fed’in “faizleri uzun süre yüksek tutma” mesajını güçlendiriyor. Bu durum kısa vadede dolar endeksini (DXY) destekleyebilir. DXY’deki yükseliş, dolar/TL’de kısa vadeli yukarı yönlü baskı oluşturabilir.
Ancak güçlü bilançolarla birlikte risk iştahının artması, gelişen ülke para birimlerine fon girişini de destekleyeceğinden TL üzerindeki orta vadeli baskı sınırlı kalabilir.
Faiz tarafında ise ABD tahvil getirilerindeki olası yükseliş, Türkiye’de de tahvil faizlerinin yukarı yönlü tepki vermesine neden olabilir. Bu durum, TL mevduat faizlerinde yeniden artış beklentisini gündeme getirebilir.
Türkiye ekonomisine olası etkiler
Bank of America (BoA) ve Morgan Stanley cephesindeki bu gelişmelerin Türkiye için en kritik sonucu, sermaye akışlarının yönü olacak. Yabancı yatırımcıların risk iştahı arttıkça, Borsa İstanbul ve TL cinsi varlıklara olan talep de yükselebilir. Ayrıca bankacılık sektöründe likidite koşullarının küresel ölçekte güçlü kalması, Türk bankalarının yurtdışından borçlanma maliyetlerini aşağı çekebilir.
Sonuç olarak, BoA ve Morgan Stanley’nin üçüncü çeyrek performansı sadece Wall Street’in değil, İstanbul’un da nabzını hızlandıracak nitelikte. Eğer bu ivme sürerse, yıl sonuna kadar Borsa İstanbul’da 10.000 puan hedefi yeniden masaya gelebilir, dolar/TL ise fon girişlerinin etkisiyle daha dar bir bantta işlem görebilir.
Sitemiz Piston Kafalar’ın Finans haberlerini Piston Finans bölümünden takip edebilirsiniz.
Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

BoA ve Morgan Stanley’nin beklentileri aşan kâr rakamları, küresel finans piyasalarında “risk iştahı”nın yeniden canlandığının güçlü bir sinyali. Bu durum gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akışlarını artırma potansiyeline sahip ve Türkiye de bu dalgadan pay alabilecek ülkeler arasında. Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcıların iştahı yeniden artarsa yıl sonuna kadar 10.000 puan üzeri seviyeler sürpriz olmayabilir. Ancak ABD’de faizlerin uzun süre yüksek kalma ihtimali dolar/TL’de yukarı yönlü baskıyı sürdürebilir. Burada kritik nokta, Merkez Bankası’nın para politikası adımlarının bu küresel dalgaya uyum sağlayıp sağlayamayacağı olacak. Özetle; güçlü bilançolar Wall Street’i değil, İstanbul’u da etkiler. Küresel para yeniden hareketlenirse, önümüzdeki aylarda Türkiye piyasaları “ralli potansiyeli” taşıyan bir döneme girebilir.
Bu Haberde İlginizi Çekebilir
- Hedge Fonlardan Finans Sektörüne Büyük Yönelim: F/MİZP Odak Noktası — Kurumsal fonların bankacılık ve finans hisselerine yönelimi üzerine analiz.
- Anadolu Isuzu, Samaut’un %75 Hissesi’ni Satın Alıyor — Türkiye’de ticari araç pazarında stratejik bir satın alma hamlesi.
- Chery, Hong Kong Borsasında Listelendi: Küresel Hedeflerle Türkiye Arenasında da Adım Adım — Çinli otomotiv devinin uluslararası büyüme stratejisi.
- Warren Buffett BYD’den Çıkıyor: Elektrikli Devi Gelecek Beklentileri Ne Etkiler? — Efsane yatırımcının stratejik hamlesi, elektrikli araç piyasasını nasıl salladı?