Otomobil maliyeti, Avrupa ve Türkiye’de tüketici davranışlarını değiştiriyor. Artık gösteriş yerine fiyat ve kullanım giderleri ön planda. İşte detaylar!
Otomotiv sektörü, son yıllarda önemli bir dönüşüm geçiriyor. Artık otomobil satın alırken tüketicilerin öncelikleri tamamen değişmiş durumda. Otomobil maliyeti, hem Avrupa’da hem de Türkiye’de araç tercihlerini belirleyen en önemli unsur hâline gelmiş bulunuyor. TEB Cetelem tarafından hazırlanan ve Cetelem Araştırma Merkezi’nin desteğiyle yayınlanan “Avrupa’da Otomotiv Sektörünün Yükselişi için 5 Kaldıraç” başlıklı rapor, bu değişimin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Raporda, Avrupa genelinde toplam 8 ülkede 4.830 kişinin katılımıyla elde edilen veriler, otomobil maliyeti kavramının ne denli önemli hâle geldiğini açıkça ortaya koyuyor. Türkiye de bu araştırmanın önemli bir parçası olarak raporda yer alıyor.
Otomobil Maliyeti Tüketici Tercihlerinde Belirleyici Oldu
Raporda, otomobil sektörünün yeniden büyüyebilmesi için beş ana unsur öne çıkıyor: otomobil fiyatlarının ve kullanım maliyetlerinin düşürülmesi, faydasız yeniliklerden faydalı yeniliklere geçiş, keyfi satın alım motivasyonuna hitap etmek, satış ağlarının gözden geçirilmesi ve yeni finansal modeller geliştirilmesi.
Özellikle otomobil maliyeti, artık tüketicinin karar sürecinde ilk sıraya yerleşmiş durumda. Eskiden prestij ve gösteriş odaklı olan otomobil satın alma kararları, bugün yerini ekonomik sürüşe ve uygun maliyete bırakıyor. Rapor, tüketicilerin gereksiz teknolojik yeniliklerden ziyade, doğrudan maliyetleri düşüren yenilikleri tercih ettiğini vurguluyor.
Avrupa’da Gösteriş Dönemi Kapanıyor
Raporda dikkat çeken bir başka önemli veri, Avrupa’daki tüketicilerin otomobil seçiminde otomobil maliyeti faktörünü giderek daha fazla öne çıkarması. Araştırmaya göre, Avrupalıların yüzde 74’ü otomobil alırken fiyatına, yüzde 60’ı ise kullanma masraflarına bakıyor. Otomobilin teknik özellikleri ve güvenliği ise yüzde 53 ile üçüncü sırada yer alıyor.
İlginç bir detay ise otomobilin dış görüntüsünün Avrupa’da satın alma kararında yalnızca yüzde 4 gibi düşük bir etkiye sahip olması. Bu da gösteriyor ki, artık gösterişten uzak, daha hesaplı ve maliyeti düşük araçlar Avrupa tüketicisinin yeni gözdesi.
Türkiye Otomobil Sahipliğinde Fırsatlar Ülkesi
Rapora göre Türkiye, Avrupa ülkelerine kıyasla hâlâ oldukça düşük otomobil sahipliği oranına sahip. Türkiye’de 1.000 kişiye yaklaşık 100 otomobil düşerken, İtalya’da bu sayı 600’ü, İngiltere’de ise 500’ü geçiyor. Ancak Türkiye’nin genç nüfusu ve hızla büyüyen pazarı, markaların ilgisini çekmeye devam ediyor.
2020 itibarıyla Avrupa’da nüfus yaşlanırken, Türkiye’de nüfusun yalnızca yüzde 10’unun 65 yaş ve üzeri olması, Türkiye’yi geleceğin otomotiv pazarları arasında önemli bir yere taşıyor. TEB Cetelem raporuna göre bu durum, markaların Türkiye pazarına daha fazla yatırım yapmasına zemin hazırlıyor.
Türkiye’de İkinci El ve Pazarlık Kültürü
Araştırmada, Türkiye’de otomobil satın alma davranışlarının Avrupa’dan farklı olduğu da net şekilde görülüyor. Avrupa genelinde tüketicilerin yüzde 67’si otomobilini bayiden satın alırken, Türkiye’de bu oran yalnızca yüzde 34. Türk tüketicisinin yüzde 66’sı otomobilini özel şahıslardan almayı tercih ediyor.
Üstelik Türkiye’de ikinci el satın alırken deneme sürüşü yapılmadan alım yapan tüketici oranı yüzde 95 gibi oldukça yüksek bir seviyede. Bu da otomobil maliyetinin yanı sıra pratiklik arayışını da öne çıkarıyor.
Pazarlık konusunda ise Avrupa’daki tüketiciler ortalama yüzde 11 indirim alabilirken, Türkiye’de bu oran yüzde 8’de kalıyor. Türk tüketicisi indirim ve kampanyaları yakından takip etse de pazarlıkta Avrupa kadar agresif değil.
Otomobil Maliyetinde Yeni Trend: Elektrikli Araçlar
Otomobil maliyeti kavramı yalnızca satış fiyatını değil, aynı zamanda uzun vadeli kullanım giderlerini de kapsıyor. Rapora göre tüketiciler, artık işletme maliyetleri düşük olan elektrikli ve hibrit araçlara daha fazla ilgi gösteriyor.
Elektrikli araçlar, özellikle şehir içi kullanımda düşük enerji tüketimi ve düşük bakım maliyeti ile dikkat çekiyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde elektrikli araçların, Avrupa ve Türkiye’de otomobil maliyetini aşağı çeken en önemli unsurlardan biri olacağı öngörülüyor.
Otomobil Alım Süreleri Türkiye’de Uzun
TEB Cetelem raporuna göre Türkiye’de otomobil satın almaya karar verme ile satın alma arasındaki süre ortalama 13,1 hafta. Avrupa ortalaması ise yalnızca 9,6 hafta. Türkiye’de otomobil alacak tüketici, kararını vermeden önce uzun süre internet üzerinden araştırma yapıyor.
Forumlar, bloglar ve markaların web siteleri Türkiye’de en çok kullanılan kaynaklar arasında yer alıyor. Daha fazla otomotiv haberleri için otomobil kategorimize göz atabilirsiniz.
Avrupalılar Otomobillerini Kendileri Tamir Ediyor
Araştırma, otomobil maliyetini düşürmek adına Avrupa’daki ilginç alışkanlıkları da ortaya koyuyor. Almanya’da otomobil sahiplerinin yüzde 91’i araçlarını kendi başına tamir edebiliyor. Türkiye’de ise bu oran yalnızca yüzde 11. Türk tüketiciler, bakım ve onarım süreçlerinde daha fazla servis desteği talep ediyor.
Örneğin Türkiye’de kullanıcıların yüzde 91’i araçlarının servis tarafından evden alınmasını ve geri getirilmesini istiyor. Bu durum, hizmet beklentilerinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Piston Kafalar Yorumu
Biz Piston Kafalar olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, otomotiv dünyasında artık bir devrin kapandığı çok açık. Gösteriş, agresif tasarımlar ve abartılı donanımlar yerini otomobil maliyetini düşüren, ekonomik ve pratik çözümlere bırakıyor.
Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de tüketicinin odak noktası artık fiyat ve kullanım maliyetleri. Özellikle elektrikli araçların önümüzdeki dönemde hem maliyet hem çevre dostu kimliğiyle daha fazla ön plana çıkacağını düşünüyoruz.
Türkiye pazarı genç ve dinamik yapısıyla markalar için hâlâ büyük fırsatlar barındırıyor. Ancak üreticilerin tüketici beklentilerini iyi analiz edip, otomobil maliyeti odaklı ürünler geliştirmesi şart. Çünkü yeni dönem, maliyet odaklı tüketici dönemi!