Aston Martin, ilk tamamen elektrikli modeli Rapide E’yi tanıttı. 602 beygir gücüyle 0’dan 100 km/s’ye 4 saniyede çıkan Rapide E, yalnızca 155 adet üretilecek.
İngiliz lüks otomobil üreticisi Aston Martin, tarihinde bir dönüm noktasına imza attı. Markanın ilk tamamen elektrikli modeli Rapide E, tanıtımıyla birlikte büyük ilgi gördü.
Yalnızca 155 adet üretilecek olan Rapide E, markanın gelecekteki elektrikli modellerinin habercisi niteliğinde.
Williams Advanced Engineering iş birliğiyle geliştirilen araç, çift elektrik motoru, yüksek batarya kapasitesi ve aerodinamik tasarımıyla markanın mühendislik mirasını yeni bir çağa taşıyor.
602 Beygir Gücünde Tamamen Elektrikli Performans
Rapide E, Aston Martin’in bugüne kadarki en sessiz ama en iddialı modellerinden biri.
800V’luk elektrik mimarisine sahip araç, 65 kWh bataryadan güç alıyor ve 602 beygir, 950 Nm tork üretiyor.
Bu yüksek performans sayesinde Rapide E, 0’dan 100 km/s hıza 4 saniyede ulaşıyor.
Maksimum hız değeri 250 km/s olan model, tek şarjla 322 kilometre menzil sunuyor.
Aston Martin mühendisleri, bataryanın doluluk oranı azaldığında bile motorun tam kapasite performans sergileyebilmesi için özel bir güç yönetim sistemi geliştirdi.
Sadece 1 Saatte Şarj Olabiliyor
Elektrikli araç dünyasında şarj süreleri önemli bir kriter haline gelirken, Rapide E bu konuda oldukça iddialı.
Araç, 400V – 50 kW’lık standart bir istasyonla yaklaşık 1 saatte tamamen şarj olabiliyor.
Daha hızlı bir şarj altyapısı kullanıldığında, yani 800V – 100 kW’lık hızlı şarj istasyonlarında ise 500 km’lik menzil kapasitesine yalnızca 1 saatte ulaşabiliyor.
Bu veriler, Rapide E’nin hem şehir içi kullanıma hem de uzun yol performansına uygun bir elektrikli gran turismo olduğunu gösteriyor.
Aerodinamik Jantlar, Hafif Malzemeler ve Sessiz Güç
Aston Martin, Rapide E’de sadece motor ve batarya sistemlerinde değil, gövde aerodinamiğinde de önemli yeniliklere imza attı.
Aracın aerodinamik jant tasarımı ve özel lastikleri, sürüş dinamizmini ve verimliliği artırıyor.
Karbon kompozit gövde paneller ve hafif alaşım malzemeler, aracın ağırlığını düşürürken hem güvenliği hem konforu artırıyor.
Motor ve fren disklerinin soğutma kanatları optimize edilerek, yüksek hızlarda bile ısı yönetimi maksimum seviyede tutuluyor.
Üretim Yeri: Galler’deki St Athan Fabrikası
Rapide E, Aston Martin’in elektrikli dönüşüm üssü olarak konumlandırdığı St Athan fabrikasında üretilecek.
Bu tesis, markanın dünya çapındaki en büyük ikinci üretim merkezi olma özelliğini taşıyor.
St Athan aynı zamanda, Aston Martin Lagonda markasının da gelecekteki sıfır emisyonlu modellerine ev sahipliği yapacak.
Bu durum, Rapide E’nin yalnızca bir model değil, aynı zamanda yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu da simgeliyor.
Andy Palmer: “Rapide E, Sıfır Emisyonlu Lüksün Temsilcisi”
Aston Martin CEO’su Andy Palmer, Rapide E’nin tanıtımı sırasında şu ifadeleri kullandı:
“Çevresel sorumluluk ve sürdürülebilirlik hepimizin karşı karşıya olduğu küresel bir mesele.
Otomotiv mühendisliği olarak bu soruna çözümler üretmekten gurur duyuyorum.
Rapide E, yalnızca bir elektrikli otomobil değil; Aston Martin’in geleceğini şekillendiren ilk adım.
Williams Advanced Engineering ile yaptığımız ortaklık, mühendislik kalitemizi geleceğe taşımamıza olanak sağlıyor.
Bu proje, Lagonda markasını dünyanın ilk sıfır emisyonlu lüks markası haline getirme vizyonumuzun temelini oluşturuyor.”
Elektrikli Dönüşümün İlk Temsilcisi
Rapide E, Aston Martin’in gelecekteki elektrikli modelleri için bir test yatağı olarak tasarlandı.
Marka, 2020 sonrası tüm yeni platformlarında hibrit veya tam elektrikli güç aktarma sistemlerine geçmeyi planlıyor.
Bu modelle birlikte Aston Martin, hem lüks segmentte çevreci üretim stratejisini devreye alıyor hem de sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda Avrupa’daki yeni standartlara uyum sağlıyor.
Piston Kafalar Yorumu
Aston Martin Rapide E, markanın klasik zarafetini modern elektrikli güçle birleştiriyor.
Performans rakamları kadar sürdürülebilirlik vizyonuyla da dikkat çeken model, İngiliz markasının gelecekteki tüm elektrikli araçları için yön gösterici bir rol üstleniyor.
Sınırlı üretim adediyle koleksiyonerlerin gözdesi olacağı kesin.



