Rolls-Royce Phantom’un 100 Yılına Altın Dokunuş

ile admin
0 yorum

Phantom Centenary Private Collection, 25 adetlik özel seriyle markanın 100 yıllık zarafet mirasını kutluyor.

Rolls-Royce, Phantom’un 100. yılını altın ve zarafetle taçlandırıyor. 25 adetle sınırlı Phantom Centenary Private Collection, lüksün evrimini sanatla birleştiriyor.

Bir Yüzyıllık Efsane Yeniden Doğuyor

Bir otomobil efsanesini yaşatmak kolay değildir; onu yeniden tanımlamak ise yalnızca Rolls-Royce’un ustalığıyla mümkündür. Phantom, 1925’ten bu yana dünyanın en seçkin isimlerinin tercihi oldu. 100. yılını kutlamak için hazırlanan Rolls-Royce Phantom Centenary Private Collection, yalnızca 25 adet üretilecek özel bir koleksiyon olarak tarihe geçiyor.

Rolls-Royce Bespoke Collective ekibi, üç yıllık geliştirme süreci boyunca 40.000 saati aşkın bir emek harcadı. Sonuç; Phantom’un her dönemine saygı duruşunda bulunan, ama aynı zamanda geleceğin tasarım anlayışını temsil eden bir başyapıt.


Efsanevi Spirit of Ecstasy, Altınla Yeniden Doğdu

Phantom Centenary Private Collection, markanın ruhunu temsil eden Spirit of Ecstasy heykelciğini özel bir formda yeniden yorumluyor. Bu kez 18 ayar saf altından dökülen ve 24 ayar altın kaplama ile tamamlanan figür, “Phantom Centenary” damgasıyla taçlandırıldı. Rolls-Royce tarihinde ilk kez, ön, arka ve yan logolarda da 24 ayar altın ve beyaz mine kullanıldı.

Her bir jantta yer alan 25 çizgi, koleksiyondaki otomobil sayısını simgeliyor. Dört jant bir araya geldiğinde, Phantom’un 100. yılını temsil eden 100 çizgi ortaya çıkıyor. Bu tür sembolik detaylar, Rolls-Royce’un her tasarımında görülen o zamansız zarafeti bir kez daha hatırlatıyor.


Zamansız Dış Tasarım: Şampanya Kristali Işıltısı

Koleksiyonun dış yüzeyinde, Arctic White ve Super Champagne Crystal Black tonlarının zarif kontrastı yer alıyor. 1930’ların Phantom modellerine gönderme yapan bu iki tonlu tasarım, Hollywood’un altın çağının ışıltısını modern çağa taşıyor. Şeffaf verniğe eklenen şampanya rengi mikropartiküller, ışığa göre değişen bir metalik parlaklık yaratıyor. Güneş altında adeta sıvı altın gibi görünen bu boya, Phantom’un ihtişamını sessizce haykırıyor.


İç Mekânda Bir Müze: Phantom’un 100 Yıllık Hikayesi

Phantom Centenary Private Collection’ın kabini, bir otomobilin içinden çok, bir sanat galerisine benziyor.
Anthology Gallery adını taşıyan özel panel, 50 adet 3D baskılı alüminyum kanattan oluşuyor. Her kanatta, Phantom’un 100 yıllık tarihinde yer alan gazete manşetlerinden ve anekdotlardan oyma harflerle alıntılar bulunuyor. Bu zarif detaylar, ışık oyunlarıyla birleştiğinde her sürüşü bir zaman yolculuğuna dönüştürüyor.

Ön koltuklarda yer alan lazer işlenmiş motifler, Phantom’un geçmişine sembolik göndermeler taşıyor. “Roger Rabbit” ve “Seagull” kod adları, markanın tarihindeki dönüm noktalarını zarif bir dille hatırlatıyor.


Kumaş Arka Koltuklar: El İşçiliğinin Zirvesi

Arka koltuklarda, 1926 tarihli “Phantom of Love” modelinden ilham alınan yüksek çözünürlüklü baskılı kumaşlar yer alıyor. Bu koltuklar yalnızca oturma alanı değil, aynı zamanda 160.000’den fazla dikişle oluşturulmuş bir sanat eseri.

Her bir motif, geçmişin Phantom modellerini, sahiplerini ve dönemin ruhunu anlatıyor. Altın kum iplikleriyle yapılan “iplikle eskiz” tekniği, kumaş üzerinde resim yapar gibi işlenmiş. Bu benzersiz yaklaşım, haute couture modasının lüksünü bir otomobilin içine taşıyor.


Ahşap İşçiliği: Harita Gibi İşlenmiş Tarih

Kapı panellerinde, Sir Henry Royce’un Güney Fransa’daki Villa Mimosa ve İngiltere’deki Elmstead evlerine ait manzaralar betimlenmiş. 3 boyutlu marküteri, lazer kazıma ve 24 ayar altın varak tekniklerinin birleşimiyle oluşturulan bu detaylar, Phantom’un tarihindeki yolculukları birer altın iplik gibi anlatıyor.

Bazı haritalarda, Phantom’un tarihsel rotaları 0.1 mikrometre kalınlığında altınla işlenmiş. Rolls-Royce’un zanaatkârları bu proje için West Dean College’da özel eğitim almış. Her kapı paneli tek başına bir tablo değerinde.


Yıldızlı Tavan Altında Efsane

Phantom Centenary Private Collection’ın en büyüleyici detayı, 440.000 dikişle işlenmiş Starlight Headliner.
Bu tavan, Henry Royce’un dut ağacı altında yaptığı efsanevi toplantılardan ilham alıyor. Nakışlarda Goodwood’daki Rolls-Royce merkezinin avlusundaki ağaçlar, markanın arı kovanı ve “Phantom Rose” çiçeği yer alıyor. Tavanın ortasında Sir Malcolm Campbell’in “Bluebird” Phantom II’sine gönderme yapan bir kuş motifi parlıyor.


Motorun Altın Kalbi

6.75 litrelik V12 motor, Arctic White kapak altında 24 ayar altın detaylarla süslenmiş. Bu, yalnızca bir güç göstergesi değil; aynı zamanda Rolls-Royce’un “mükemmellik bir hedef değil, yaşam biçimidir” felsefesinin yansıması.


Rolls-Royce’tan Açıklama

Rolls-Royce CEO’su Chris Brownridge, koleksiyonu şöyle tanımlıyor:

“Bu otomobil, Phantom’un doğuşuna ilham veren aynı ruhun devamı.
40.000 saatlik emeğin ürünü olan bu eser, markanın hırs, zarafet ve ustalığının bir sembolü.”

Rolls-Royce Türkiye’nin satış sonrası hizmetleri güncel modelleri ve en güncel fiyat bilgisi için Rolls-Royce Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

Akın DAĞYARAN

Rolls-Royce Phantom Centenary Private Collection, yalnızca bir otomobil değil; insanlık tarihindeki en zarif sanat projelerinden biri. Bu otomobilde motor kadar her dikiş, her altın çizgi konuşuyor. Lüksün tanımını arayan herkes, cevabını burada bulabilir.

Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




Bunları da Okuyun

Yorum Bırakın