BMW, Çin’de artan vergi yüklerini azaltmak için Tayland’daki üretim tesisinde X5 modelini üretmeye hazırlanıyor. Almanya merkezli marka, Güney Carolina’daki üretimden sonra Asya’da yeni bir merkez oluşturmayı planlıyor.
BMW, Asya Pazarında Stratejik Hamle Yapıyor
Küresel otomotiv üretimi son yıllarda büyük bir yeniden yapılanma sürecinden geçiyor. Alman devlerinden BMW, bu değişime en hızlı adapte olan markalardan biri.
Güney Carolina’daki Spartanburg fabrikasında SUV üretiminde uzmanlaşan marka, artan ticaret savaşları ve gümrük vergileri nedeniyle yeni üretim merkezlerine yöneliyor.
Bu çerçevede BMW, Tayland’daki tesisinde X5 üretimine başlamaya hazırlanıyor.
Bu karar, yalnızca üretim hacmini artırmakla ilgili değil; aynı zamanda Asya pazarındaki lojistik ve vergi avantajlarını optimize etmeye yönelik uzun vadeli bir stratejinin de parçası.
Tayland: BMW’nin Yeni Üretim Üssü
Çoğu otomotiv markası üretim üssünü Çin’e taşımış olsa da, Çin’deki yüksek vergiler ve bölgesel ticari kısıtlamalar, markaları alternatif lokasyonlar aramaya yöneltiyor.
BMW de bu konuda Tayland’ı stratejik bir merkez olarak seçmiş durumda.
Tayland, Çin’le serbest ticaret anlaşmalarına sahip olması sayesinde, Asya’daki birçok ülkeye vergi engeli olmadan ihracat yapılabilen bir konumda.
BMW’nin Rayong kentinde bulunan üretim tesisi, halihazırda E66 kodlu 7 Serisi, ilk nesil X3, E90 3 Serisi ve motosiklet modellerinin önemli bir kısmını üretiyor.
Bu tesisin üretim kapasitesinin %60’ı ihraç ediliyor — bu da Tayland’ın, BMW için sadece yerel bir üretim merkezi değil, küresel bir ihracat üssü olduğunu kanıtlıyor.
Vergi Yüküne Karşı Akıllı Bir Hamle
BMW’nin Çin pazarına yönelik en büyük sıkıntısı, ABD’de üretilen SUV modellerine uygulanan yüksek ithalat vergileri.
Markanın Güney Carolina’daki fabrikasında üretilen X5, X6 ve X7 gibi modeller Çin’e ihraç edildiğinde, hem ABD’nin hem de Çin’in uyguladığı çifte vergi yüküyle karşı karşıya kalıyor.
Bu nedenle BMW, Tayland fabrikasında yılda 10 ila 20 bin adet arasında X5 üretimi yaparak bu yükü azaltmayı hedefliyor.
Bu üretim, hem Çin’e hem de çevre Asya ülkelerine yapılacak ihracat için kullanılacak.
BMW CEO’su Harald Krueger, yılın ilk yarısında yaptığı açıklamada,
“Tayland’daki üretimi artırmak, yeni vergilere karşı güçlü bir kontra hamle olabilir,”
diyerek şirketin stratejik yönünü netleştirdi.
Asya’daki Üretim Dengesi Yeniden Kuruluyor
BMW’nin Tayland kararı, markanın Çin’deki varlığını küçülteceği anlamına gelmiyor.
Aksine, Brilliance Automotive ile ortak yürüttüğü BMW Brilliance Automotive adlı girişim, Çin’deki üretim tesislerini genişletmeye devam edecek.
Ancak bu genişleme, daha çok elektrikli modeller ve MINI EV üretimi üzerine yoğunlaşacak.
Yeni plan kapsamında, elektrikli MINI modelleri Çin’de üretilecek, ancak Asya dışındaki pazarlara da buradan ihraç edilecek.
Bu da BMW’nin üretim stratejisinde çok merkezli bir yapıya geçiş yaptığını gösteriyor:
- ABD → SUV modellerinin küresel üretim üssü
- Almanya → mühendislik, Ar-Ge ve premium sedan üretimi
- Çin → elektrikli mobilite ve kompakt modeller
- Tayland → vergi avantajlı SUV üretim üssü
Tayland Fabrikasında Hangi Modeller Üretilecek?
Tayland’daki Rayong fabrikası, şu anda yılda 30.000’den fazla araç üretim kapasitesine sahip.
BMW, mevcut üretim hattına yeni X5 (G05) modelini dahil etmeyi planlıyor.
Daha önce 2016 baharında bir önceki jenerasyon X5’in üretimi bu fabrikada başlamıştı.
Yeni üretimle birlikte Tayland fabrikasında şu modellerin üretilmesi bekleniyor:
- BMW X5
- BMW 3 Serisi (E90)
- BMW 7 Serisi (E66)
- BMW motosiklet serisi
- Bazı MINI elektrikli versiyonları
BMW ayrıca bu tesisin üretim kapasitesini artırarak güneydoğu Asya’ya yönelik özel SUV paketleri geliştirmeyi de planlıyor.
Piston Kafalar Yorumu
BMW’nin Tayland’a yönelmesi, markanın sadece üretim stratejisini değil, küresel ekonomik düzenin yeni dengelerini de gösteriyor.
ABD ve Çin arasındaki ticaret gerilimi, otomotiv devlerini bölgesel üretim stratejilerini yeniden düşünmeye zorladı.
BMW bu adımıyla hem vergisel avantaj kazanıyor hem de Asya’da daha esnek bir tedarik zinciri kuruyor.
Bu hamle aynı zamanda, Tayland’ın Asya otomotiv üretimindeki rolünü de güçlendiriyor.
Bugün Mercedes-Benz, Suzuki, Mitsubishi ve Honda gibi markaların ardından BMW’nin de üretim kapasitesini artırması, ülkenin otomotiv ekosistemini yeni bir merkez haline getiriyor.
Sonuç olarak, Tayland artık yalnızca turizmle değil, otomotiv ihracatıyla da anılan bir ülke olma yolunda ilerliyor.
BMW ise bu dönüşümün en büyük oyuncularından biri olma konusunda kararlı görünüyor.
