Dacia, Hipster Concept modeliyle 3 metrelik ultra kompakt boyutlarda, dört kişilik ve bütçe dostu yeni nesil elektrikli halk aracını tanıttı.
Elektrikli Mobilitede Yeni Başlangıç: Halkın Arabası 2.0
Dacia, 20 yıl önce Logan ile başlattığı “ulaşılabilir otomobil” felsefesini elektrik çağında yeniden yorumluyor. Hipster Concept, markanın “herkes için elektrikli mobilite” vizyonunu temsil eden tamamen yeni bir konsept olarak tanıtıldı. Sadece 3 metre uzunluğundaki bu ultra kompakt model, dört gerçek koltuk ve 70 ila 500 litre arasında değişen bagaj kapasitesiyle “azla çok yapmanın” modern bir örneğini sunuyor.
Marka, Hipster Concept ile günümüzün büyüyen, ağırlaşan ve karmaşıklaşan otomobil dünyasına meydan okuyor. Hedef, daha az kaynakla, daha düşük maliyetle ve yarı karbon ayak iziyle gerçek bir halk aracını yeniden icat etmek.

Yarının Elektriklisi: Hafif, Ucuz ve Akılcı
Günümüzde otomobiller daha büyük, daha güçlü ve dolayısıyla daha pahalı hale geldi.
Dacia, Hipster Concept ile bu eğilimi tersine çeviriyor:
- %20 daha hafif yapı (Dacia Spring’e göre),
- yarı karbon ayak izi,
- eco-smart üretim anlayışı.
Dacia’nın tasarım ve Ar-Ge ekibine göre bu model, markanın DNA’sındaki “gereksiz hiçbir şey yok, her şeyin bir nedeni var” anlayışının modern bir yorumu.
Romain Gauvin, Dacia Gelişmiş Tasarım Müdürü, konsepti şöyle özetliyor:
“Hipster Concept, bugüne kadar üzerinde çalıştığım en Dacia ruhlu proje. 20 yıl önce Logan’ın yaptığı etkiyi bu kez elektrik çağında yaratıyoruz.”
Gerçek İhtiyaçlara Göre Tasarlandı
Hipster Concept’in tasarım süreci kullanıcıların gerçek yaşam senaryoları üzerinden yürütüldü.
Marka, “müşteriler gerçekten neye ihtiyaç duyuyor?” sorusuna net bir yanıt vermek istiyor.
Sonuç:
- 3 m uzunluk,
- 1,55 m genişlik,
- 1,53 m yükseklik,
- dört kişilik yaşam alanı.
Stéphanie Chiron, Dacia Ürün Müdürü, “Hipster Concept, günlük hayatta ihtiyaç duyulan her şeyi sunuyor; ne eksik, ne fazla.” diyerek felsefeyi özetliyor.
Bu ölçülerde dört kişilik oturma kapasitesi ve geniş bagaj sunan başka bir model bulunmuyor.
Kısacası Dacia, kompakt şehir otomobilinde yeni bir segment yaratıyor.
Yalın Ama Akıllı Tasarım: ‘Üç Kalem Darbesiyle Çizilen Araba’
Hipster Concept’in dış tasarımı, Dacia’nın sade ama karakterli tasarım dilinin devamı niteliğinde.
Gövde neredeyse tamamen “dört köşeye oturan dört tekerlek” fikriyle şekillendirilmiş. Ön ve arka çıkıntılar sıfıra yakın, hatlar keskin ve fonksiyonel.
Far grubu tamamen yatay tasarlanmış, bu da araca ciddi ama sempatik bir ifade kazandırıyor. Arka bölümde iki parçalı bagaj kapağı, geniş açıklığıyla fonksiyonelliği artırıyor.
Arka lambalar ise maliyet avantajı ve dayanıklılık için arka camın içine entegre edilmiş. Gövde tek renk; yalnızca ön panel ve kapı girişlerinde boyalı kısımlar bulunuyor.
Yan koruma panelleri, Dacia mühendislerinin geliştirdiği geri dönüştürülmüş Starkle® malzemeden üretildi. Ön ve arka alt koruma plakaları da aynı sürdürülebilir anlayışla “Robust & Outdoor” felsefesini yansıtıyor.
Kapı kolları yerini ağırlık azaltan kumaş kayışlara bırakmış. Basit, hafif ve işlevsel.
İç Mekânda Maksimum Alan, Minimum Karmaşa
Hipster Concept’in iç mekanı da dış tasarım kadar yalın ama akılcı. Küp formundaki gövde sayesinde iç alan son derece ferah. Dikey camlar ve ön cama entegre geniş görüş alanı, hem içeri ışık alıyor hem de mekân algısını büyütüyor.
Koltuklar sade bir iskelet üzerine gerilmiş teknik file kumaşlarla kaplanmış. Ön koltuklar birleştirilerek tek parça bir oturma bankı oluşturulmuş — tıpkı geçmişin efsane halk otomobillerinde olduğu gibi.
Başlıklar açık iskelet yapısıyla hem hafiflik hem de üretim kolaylığı sağlıyor.
Bagaj kapasitesi, arka koltuklar dik konumdayken 70 litre, katlandığında ise 500 litreye kadar çıkabiliyor.
Güvenlik tarafında iki hava yastığı bulunuyor; minimalist bir otomobilde bile güvenlikten ödün verilmiyor.


Kişiselleştirme ve Bağlantı: YouClip® Sistemi
Hipster Concept’in iç mekânında YouClip® bağlantı sistemi yer alıyor. Bu sistem sayesinde kullanıcılar torpido, kapı paneli ve bagaj bölgesinde bulunan 11 sabitleme noktasına çeşitli aksesuarlar ekleyebiliyor:
bardaklık, ışık, kol dayama, taşınabilir hoparlör, vb.
Dacia’nın “Bring Your Own Device” (BYOD) felsefesi gereği araçta geleneksel multimedya ekranı bulunmuyor. Sürücüler akıllı telefonlarını dock istasyonuna takarak hem navigasyon hem de medya kontrolünü sağlıyor. Telefon aynı zamanda dijital anahtar görevi görüyor ve Bluetooth hoparlörle araç ses sistemine bağlanıyor.
Yarı Fiyatına Elektrikli Yaşam
Dacia Hipster Concept, sadece teknik açıdan değil, toplumsal açıdan da iddialı bir proje. Markanın hedefi, mevcut elektrikli araçların yaşam döngüsü karbon ayak izini yarıya indirmek. Aynı zamanda, fiyat bazında da piyasadaki elektriklilerin yarı maliyetine denk gelen bir “gerçek halk elektriklisi” üretmek.
Dacia, Spring ile uygun fiyatlı elektrikli mobiliteye öncülük etmişti. Hipster Concept ise bu vizyonu bir adım ileri taşıyor: Elektrikli mobiliteyi herkesin erişebileceği seviyeye indirmek.
Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇
Piston Kafalar Yorumu
Otomotiv endüstrisi daha büyük, daha karmaşık ve daha pahalı hale gelirken, Dacia tam tersine gidiyor.
Hipster Concept, 3 metrelik boyutları, dört kişilik kabini ve sade mühendisliğiyle “halkın arabası” kavramını yeniden tanımlıyor. Bu sadece bir konsept değil; aynı zamanda otomotivde gerçek sadeliğin yeniden doğuşu. Dacia, yine bir dönemi başlatıyor gibi görünüyor tabi bu kez elektrik çağında.
Dacia’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Dacia Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.
