Dizel Araçların Payı Düşüşte, Elektrikli Araçların Sayısı 10 Kat Artacak!

ile pistonv2
0 yorum

LeasePlan’in “Düşük Emisyon Bölgeleri” raporuna göre dizel araçların pazar payı hızla düşerken, elektrikli araçların sayısı 2020’ye kadar 10 kat artarak 20 milyona ulaşacak.

Düşük Emisyon Bölgeleri ve Küresel Etkileri

Son yıllarda iklim değişikliğine karşı alınan önlemler hız kazandı. Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması sonrası devletlerin emisyon azaltma hedefleri doğrultusunda pek çok şehir, Düşük Emisyon Bölgeleri (DEB) oluşturmaya başladı. LeasePlan’in hazırladığı “Düşük Emisyon Bölgeleri ve Filolar Üzerindeki Etkileri” raporuna göre, bu uygulamaların yaygınlaşması dizel araçların cazibesini azaltırken, elektrikli araçlara olan ilgiyi katlayarak artırıyor.


Dizel Araçlara Kısıtlamalar Geliyor

Bugün Avrupa’dan Asya’ya kadar birçok şehir, hava kirliliğini azaltmak için radikal önlemler alıyor. Atina, Pekin ve Meksiko’da araç plakalarının son hanesine göre trafik kısıtlamaları uygulanıyor. Paris’te Aralık 2016’dan itibaren benzer kısıtlamalar devreye girdi.

Norveç’in başkenti Oslo, Euro 6 öncesi dizel araçlara yasak getirirken, 2020 itibarıyla şehir merkezini tüm araçlara kapatmayı hedefliyor. Brüksel ve Antwerp ise 2025 sonrasında Euro 6 öncesi dizelleri, benzinli araçlarda da Euro 3 öncesi modelleri yasaklayacak.

Almanya’da Stuttgart, Euro 6 standardına uymayan dizel araçları şehir merkezine sokmazken, Milano’da yalnızca elektrikli araçların girişine izin veriliyor. Londra’da ise 2017 sonbaharından itibaren eski dizel araçlara ek olarak “toksisite ücreti” uygulanmaya başladı. Bu uygulama, yoğun trafiğin ve hava kirliliğinin azaltılması için hayata geçirildi.


Filo Yönetiminde Dönüşüm

Beş kıtada ve 32 ülkede dev bir araç filosu yöneten LeasePlan, bu dönüşümün en çok filo yöneticilerini etkileyeceğini vurguluyor. Şirketler, şehir merkezlerinde yasaklar ve ek vergiler nedeniyle dizel araç yatırımlarını yeniden gözden geçiriyor.

Dizel motorların uzun vadede maliyet avantajını kaybetmesi, şirket filolarında hibrit ve elektrikli araçların hızla benimsenmesine yol açıyor. Bununla birlikte üreticiler de daha sıkı emisyon hedeflerini karşılamak için milyarlarca dolarlık Ar-Ge yatırımları yapmak zorunda kalıyor.


Avrupa’da Dizel Düşüşte

Avrupa, uzun yıllar dizelin kalesi olarak biliniyordu. 2011 yılında yeni kayıt edilen binek otomobillerin %55,7’si dizeldi. Ancak bu oran 2014’te %53,1’e, 2015’te %51,6’ya ve 2016’da %49,5’e kadar geriledi.

Özellikle Volkswagen emisyon skandalı sonrasında dizelin algısı ciddi zarar gördü. 2005’ten bu yana ilk kez dizel, Avrupa pazarının yarısından daha azına hükmedebildi. Buna karşılık benzinli otomobillerin payı 2016’da %45,8’e yükseldi.

Uzmanlara göre dizelin pazar payı 2020’ye kadar %30 oranında düşecek. Bu da dizelin, geçmişte sahip olduğu “en ekonomik yakıt” kimliğini kaybedeceğinin en net göstergelerinden biri.


Elektrikli Araçların Yükselişi

Rapora göre, elektrikli araçların sayısı önümüzdeki birkaç yıl içinde 10 kat artacak. 2020 yılı itibarıyla dünya genelinde 20 milyon elektrikli araç trafikte olacak.

Elektrikli araçların bu hızlı yükselişinde birkaç faktör öne çıkıyor:

  • Çevre Dostu İmaj: Karbondioksit salımının sıfıra yakın olması.
  • Şehir İçi Avantajlar: Park kolaylıkları, düşük vergi yükü ve bazı bölgelerde ücretsiz kullanım hakkı.
  • Teknolojik Gelişim: Batarya teknolojisinin hızla gelişmesi, menzil kaygısını azaltıyor.
  • Hükümet Teşvikleri: Avrupa ülkeleri ve Çin, elektrikli araç alımında ciddi sübvansiyonlar sağlıyor.

Şehir Merkezleri Elektrikli Araçlara Açılıyor

Avrupa şehirleri, özellikle yoğun kirlilik yaşanan günlerde acil durum hava kalitesi planlarını uyguluyor. Bu planların ortak noktası, elektrikli araçlara ayrıcalık tanıması.

  • Milano: Yüksek kirlilik günlerinde yalnızca elektrikli araçların girişine izin veriyor.
  • Paris: 19 yaşından büyük araçları iş günlerinde yasakladı.
  • Londra: 2020’ye kadar “Ultra Düşük Emisyon Bölgesi” (UDEB) olmayı hedefliyor.

Bu uygulamalar, elektrikli araçların yalnızca çevreci değil, aynı zamanda şehir yaşamı için vazgeçilmez hale geldiğini gösteriyor.


Küresel Otomotiv Endüstrisine Etkiler

Dizelin düşüşü ve elektriklilerin yükselişi, otomotiv devlerinin stratejilerini kökten değiştirdi. Mercedes-Benz, BMW, Volkswagen ve Toyota gibi markalar milyarlarca dolar yatırım yaparak elektrikli ve hibrit model atağına geçti.

Özellikle batarya üretimi ve şarj altyapısı, sektörün geleceğini belirleyen en kritik alanlar haline geldi. Bugün neredeyse tüm üreticiler, 2025 yılına kadar onlarca yeni elektrikli model piyasaya süreceklerini duyurdu.


Piston Kafalar Yorumu

Dizelin Avrupa’daki tahtı artık sallantıda. Emisyon skandalları, artan çevre bilinci ve devletlerin aldığı sert önlemler, dizelin cazibesini hızla azaltıyor. Buna karşılık elektrikli araçlar, sadece çevreci kimlikleriyle değil, aynı zamanda şehir merkezlerinde sundukları avantajlarla geleceğin yıldızı olmaya aday.

Piston Kafalar olarak biz de bu dönüşümün hızlanacağını, 2030’a gelindiğinde elektriklilerin ana akım haline geleceğini öngörüyoruz.

Bunları da Okuyun

Yorum Bırakın