Lexus Cenevre 2016 standında hibrit coupe LC 500h ve geleceğin yakıt hücreli konsepti LF-FC görücüye çıktı. Lexus, yenilikçi teknolojileriyle büyük ilgi topladı.
Lexus Cenevre 2016’da Sahneye Çıktı
86. Cenevre Motor Show, lüks otomotiv dünyasının en yenilikçi modellerine ev sahipliği yaptı. Japon üretici Lexus, fuarda iki önemli yıldızını ziyaretçilerin beğenisine sundu: Dünyanın ilk Multi Stage Hybrid sistemine sahip coupe modeli Lexus LC 500h ve geleceğin amiral gemisi olarak tanıtılan Lexus LF-FC konsepti.
Lexus Cenevre 2016 standı, zarafet, güç ve teknoloji odaklı modelleriyle büyük beğeni toplarken, markanın gelecek vizyonunu da gözler önüne serdi.
Lexus LC 500h: Hibrit Spor Coupe’nin Yeni Tanımı
2012 yılında tanıtılan LF-LC konseptinden ilham alınarak geliştirilen Lexus LC 500h, konseptin üretim versiyonu olarak sahneye çıktı. Tasarım anlamında konseptin çizgilerini büyük ölçüde koruyan LC 500h, agresif coupe formu, atletik profili ve akıcı tavan çizgisiyle dikkat çekiyor.
Aracın ölçüleri, 2.870 mm dingil mesafesi, 920 mm ön ve 970 mm arka çıkıntılarıyla dengeli ve sportif bir gövde sunuyor. Düşük motor kaputu ve kaslı arka bölümü, otomobilin güçlü duruşunu pekiştiriyor.
Lexus’a özgü yeniden yorumlanan ön panjur, üçlü LED farlar ve 20-21 inçlik jant seçenekleri, LC 500h’nin iddialı görünümünü tamamlıyor. Arka tarafta kullanılan L formundaki far grubu, Lexus’un tasarım kimliğini öne çıkarıyor.
Sürücü Odaklı İç Mekân
LC 500h’nin iç tasarımı, Lexus’un lüks ve sofistike yaklaşımını yansıtıyor. Sürücü odaklı kokpit, heyecan verici bir sürüş pozisyonu sağlarken, ön yolcu tarafı ferah ve konforlu bir alan sunuyor. Yüksek kaliteli malzemeler, zarif işçilik ve modern teknolojiler, LC 500h’nin iç mekânında premium bir atmosfer oluşturuyor.
Multi Stage Hybrid Sistemi ile Performans
Lexus LC 500h, otomotiv dünyasında bir ilk olan Multi Stage Hybrid Sistemi ile tanıtıldı. Bu sistem, hibrit teknolojisini performans otomobillerine uyarlamak için geliştirildi.
- 3.5 litrelik V6 benzinli motor
- Güçlü bir elektrik motoru
- Yeni lityum-iyon batarya
- Çok kademeli tam otomatik şanzıman
bir araya gelerek sürücülere benzinli motor dinamiklerine yakın, sportif bir sürüş deneyimi sunuyor. Elektrik motorunun yüksek torku, anlık gaz tepkilerini desteklerken, LC 500h 0-100 km/s hızlanmasını 5 saniyenin altında tamamlıyor.
Bu performans değerleri, hibrit sistemlerin yalnızca verimlilik değil, aynı zamanda spor otomobil dinamizmi için de kullanılabileceğini kanıtlıyor.
Lexus LF-FC Konsept: Geleceğin Amiral Gemisi
Cenevre 2016’da sergilenen bir diğer önemli model ise Lexus LF-FC konsepti oldu. Bu model, markanın gelecek vizyonunu temsil ederken, yakıt hücreli güç ünitesi ile dikkat çekti.
LF-FC, 4×4 çekiş sistemi, hidrojenle çalışan motor yapısı ve zarif tasarım unsurlarıyla geleceğin lüks sedanlarını işaret ediyor. Lexus’un 2020’li yıllarda yakıt hücreli bir amiral gemisini yollara çıkarmayı planladığının da sinyalini veriyor.
Otopilot Teknolojisi
Lexus LF-FC, yalnızca motor teknolojisiyle değil, güvenlik ve sürüş destek sistemleriyle de öne çıkıyor. Otopilot sürüş teknolojisi, kazalarda sıfır ölüm hedefiyle geliştirildi.
- Stereo kamera
- 5 adet milimetrik radar
- 6 adet LIDAR sensör
sayesinde otomobil, 360 derece alan taraması yapabiliyor. Sistem; şerit takibi, şerit değiştirme, hız ayarı ve geçişleri tamamen otonom şekilde gerçekleştirebiliyor. Bu özellik, Lexus’un gelecekte otonom sürüş alanında da liderlik hedeflediğini gösteriyor.
Lexus’un Gelecek Vizyonu
Cenevre’de tanıtılan modeller, Lexus’un geleceğe bakış açısını açıkça ortaya koyuyor. LC 500h, hibrit teknolojisini yüksek performanslı coupe segmentine taşıyarak markanın sportif kimliğini güçlendirirken, LF-FC konsepti sıfır emisyon hedefiyle lüks sedanların dönüşümünü temsil ediyor.
Lexus, hibrit teknolojileriyle pazarda güçlü bir yer edinmişken, hidrojen yakıt hücreli modellerle sürdürülebilir lüks otomobillerin geleceğine yön vermeyi amaçlıyor.
Sonuç: Lexus Cenevre 2016’da Geleceği Şekillendirdi
Lexus Cenevre 2016 standı, hem bugünü hem de geleceği yansıtan modelleriyle fuarın en çok konuşulan alanlarından biri oldu. LC 500h hibrit coupe, performans ve çevre dostu teknolojiyi birleştirirken, LF-FC konsepti hidrojenle çalışan geleceğin amiral gemisini gözler önüne serdi.
Lexus, yenilikçi teknolojileri, sofistike tasarımı ve sürüş keyfini bir araya getirerek fuarda ziyaretçilerini büyülemeyi başardı.
Piston Kafalar Yorumu
Lexus’un LC 500h modeli hibrit spor otomobillere bakış açımızı değiştirebilir. Sizce geleceğin yıldızı hibrit performans araçları mı yoksa yakıt hücreli amiral gemileri mi olacak?