Rolls-Royce Phantom Teslimatı kapsamında dünyanın en büyük Bespoke filosu, Makao’daki THE 13 Otel için üretildi. 30 araçlık siparişin ilk aracı Cenevre’de tanıtıldı.
Rolls-Royce Phantom Teslimatı: Lüksün Zirvesi
86. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı, yalnızca otomobil dünyasının değil, lüks yaşamın da en dikkat çekici anlarından birine sahne oldu. Dünyanın en büyük Rolls-Royce Phantom Teslimatı, Makao’da yer alan ultra lüks THE 13 Otel için gerçekleştirildi. Toplamda 30 adet Phantom Extended Wheelbase modeli, Rolls-Royce’un tarihindeki en büyük tekil siparişi olarak tarihe geçti.
Filo, Louis XIII Holdings’in Yönetim Kurulu Eş Başkanı ve ünlü iş insanı Stephen Hung için özel olarak tasarlandı. İlk aracın anahtarı ise Cenevre Otomobil Fuarı’nda düzenlenen törenle bizzat teslim edildi.
Rolls-Royce CEO’sundan Vizyon Mesajı
Rolls-Royce Motor Cars CEO’su Torsten Müller-Ötvös, bu teslimatın markanın vizyonunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek şunları söyledi:
“Stephen Hung gibi vizyoner isimler, hayallerini gerçekleştirmek için lüksün kişiye özel halini arar. Bu filo, Rolls-Royce’un sipariş üzerine eşsiz tasarımlar yaratma gücünü en derin şekilde kanıtlıyor. THE 13 otel açıldığında, yalnızca otelin değil, Makao’nun da simgesi olacak.”
Bu açıklama, Rolls-Royce’un yalnızca bir otomobil üreticisi değil, aynı zamanda lüksün mimarı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
“Stephen Red” – Altınla Bezenmiş Efsanevi Tasarım
THE 13 için üretilen Phantom’ların dış rengi, otelin ihtişamlı kimliğini yansıtmak üzere tasarlandı. Bu özel renk “Stephen Red” olarak adlandırıldı.
- Gövde: 24 ayar altın pullarla zenginleştirilmiş kırmızı boya
- Jantlar: 21 inçlik, kırmızı ve altın detaylarla bezenmiş özel tasarım
- İkonik Rolls-Royce çizgisi: Altınla işlenmiş ve özel bir desenle sonlandırılmış
Bu detaylar, Rolls-Royce’un kişiselleştirme anlamına gelen Bespoke kültürünün en çarpıcı örneklerinden biri oldu.
İç Mekânda Altın, Beyaz ve Siyahın Dansı
Rolls-Royce Phantom Teslimatı yalnızca dış tasarımla sınırlı kalmadı, iç mekan da baştan sona özel olarak tasarlandı.
- Koltuklar: Buzul beyazı deri ve altın işlemeli RR logoları
- Döşemeler: Siyah deriyle kontrast oluşturacak şekilde detaylandırıldı
- Arka koltuklar: Otelin lobi dekorasyonundan ilham alan damalı desen
- Özel aksesuarlar: Buzdolabı, şampanya bardakları ve soğuk havlu alanı
- “Starlight” tavan: THE 13 otelinin temelinin atıldığı gecedeki Makao yıldız haritası işlendi
Ayrıca iç mekânda yer alan saat, dünyaca ünlü İngiliz kuyumcu Graff tarafından tasarlandı. Bu işbirliği, aracın bir otomobilden çok bir sanat eseri olduğunu kanıtlıyor.
Rolls-Royce Phantom Teslimatı ve Lüksün Anlamı
İlk aracını teslim alan Stephen Hung, işbirliği hakkındaki düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:
“Rolls-Royce iki yılı aşkın süre bizimle birlikte çalışarak kelimenin tam anlamıyla eşsiz bir otomobil yarattı. Bu inovasyon ve kişiselleştirmenin ardında Rolls-Royce’un hiçbir şekilde ödün vermediği kalite anlayışı yatıyor. Gerçek lüksün tanımı budur.”
Bu sözler, Rolls-Royce’un yalnızca bir araç değil, müşterisinin kişiliğini ve vizyonunu yansıtan bir deneyim sunduğunu özetliyor.
Filonun Teslimatı ve THE 13 Otel
Eylül 2014’te sipariş edilen 30 adet Phantom Extended Wheelbase modelin tamamı, 2016 yazında açılışı yapılan THE 13 oteline teslim edilecek.
Bu filo, otelin ihtişamlı konseptini destekleyen en önemli unsurlardan biri olacak. THE 13, Makao’nun lüks turizm vizyonuna yön veren bir sembol haline gelirken, Rolls-Royce Phantom’lar da bu hikayenin başrolünde yer alacak.
Rolls-Royce Phantom Teslimatı: Lüksün Zirvesine Yolculuk
Rolls-Royce, her zaman kişiye özel üretim anlayışıyla otomotiv dünyasında farklı bir noktada durdu. THE 13 için yapılan Rolls-Royce Phantom Teslimatı, yalnızca markanın değil, tüm otomotiv endüstrisinin gelmiş olduğu noktayı özetliyor:
- Kişiselleştirilmiş lüks
- El işçiliğiyle üretilmiş detaylar
- Otomobilden öte bir yaşam deneyimi
Bu filo, tarihteki en büyük Bespoke Rolls-Royce projesi olarak kayıtlara geçti.
Piston Kafalar Yorumu
Rolls-Royce, bu teslimatla lüksün anlamını bir kez daha yeniden tanımladı. 🚘✨ “Stephen Red” rengi, altın dokunuşları ve Graff imzalı saatiyle Phantom artık sadece bir araç değil, tekerlekler üzerinde bir saray. Sizce böyle bir otomobile sahip olmak mı daha özel, yoksa THE 13’ün ihtişamlı lobisinde görmek mi?